BİLGİSAYAR VE İNTERNET |
Deprem felaketi internette |
Körfez
depreminin hemen ardından internette de depremzedeler için yoğun kampanyalar
başlatıldı. Birçok yerli ve yabancı internet sitesinde, Türkiye için özel sayfalar
hazırlandı, maddi ve manevi yardım kampanyaları yoğunlaştı. Yüzyılın faciası
olarak nitelendirilen körfez depreminin sabahında, sanal dünya da harekete geçti.
İnternette, önce deprem ile ilgili haberlerin ve fotoğrafların yer aldığı özel
sayfalar hazırlanmaya başlandı. Felaketin boyutlarının giderek arttığı
farkedilince de, hızla yardım kampanyaları başlatıldı. Felaketin ikinci günü
başta NTV olmak üzere, birçok basın kuruluşu ve Tübitak'ın internet sitelerinde,
bankaların açtığı yardım hesap numaralarını yayınladı. Ardından, deprem
bölgelerinde kurulan kriz masalarının telefon numaraları, acil ihtiyaç duyulan
malzemelerin listeleri hızla internet sayfalarından yardımseverlere ulaştırıldı.
Bölgede iletişim hatlarının hasar görmesi nedeniyle, internet, televizyon
kanallarından sonra, bölge ile iletişimin sağlandığı ikinci kaynak oldu. Ölü ve
yaralı sayısının arttığı insanların kayıp yakınlarını aradığı noktada, yine
internet imdada yetişti. Birçok kişi, yakınlarının akibetini internet sayfalarından
öğrendi. İnternetteki başlıca yardım sitelerinin adresleri şöyle:
http://deprem.ulakbim.gov.tr
http://www.akut.org.tr
http://www.basbakanlik.gov.tr/kriz.htm
http://www.infoturkiye.com/deprem/
Yabancı internet sitelerinden bazıları ise:
http://www.cnn.com
http://news.bbc.co.uk
http://www.redcross.org/
Başa Dön |
İnternet'te canlı konser |
Dünyaca
ünlü pop yıldızları Robbie Williams, George Michael ve Celine Dion, global
yoksullukla mücadeleye daha fazla para sağlanması için 9 Ekim'de İnternet'te canlı
konser verecek. Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma programı ve Cisco Sistem şirketleri
tarafından düzenlenen, Londra, New York ile Cenevre'de canlı olarak yayınlanacak
''NetAid'' stadyum konserine katılacak yıldızlar arasında, U2 grubu ve Eurythmics de
yer alıyor. Projede kullanılacak teknolojiyi geliştiren Cisco şirketi tarafından
yapılan açıklamada, ''NetAid sosyal değişikliklerde kullanılacak yeni bir internet
modeli. Model, dünyanın en iyi sanatçıları, yazarları ve yoksullukla mücadele
uzmanlarını birleştiren bir teknoloji'' ifadesine yer verildi. Konserlerin,
İnternet'in ''www.netaid.org'' web sitesinden yayınlanacağı kaydedildi. Konserleri,
saatte 60 milyon çileritçinin izlemesi ve dinlemesi mümkün olabilecek. Konserlerin,
radyoda ve BBC ile MTV televizyon kanallarında da yayınlanacağı kaydedildi.
Başa Dön |
Sony, internet üzerinden müzik satışına başlayacak |
Dünya'nın önde
gelen müzik şirketi Japon Sony, yıl sonuna doğru İnternet üzerinden müzik
satışına başlayacak. Sony'nin yüzde 71'ine sahip olduğu Sony Music
Entertainment'ın, aralarında Tetsuya Komuro'nun da bulunduğu önde gelen Japon
müzisyenlerin şarkılarını internet üzerinden satacağı kaydedildi. Sony tarafından
yapılan açıklamada, müziklerin dünyadaki kompakt disk (CD) fiyatları ile uygun bir
fiyata satılacağı belirtildi. Sony Music şirketi sözcüsü, ''bu paket ürünleri,
diğerlerine tercih ettiğimiz anlamına gelmiyor. Sadece, mevcut hizmetlerimize
yenilerini katıyoruz. İnternetteki hizmetlerimizi genişleteceğiz. Böylece
tüketiciler kendi tercihlerini yapabilecekler''
dedi. Japon sanatçıların yanı sıra Sony Music tarafından satışa sunulacak CD'ler
arasında, Mariah Carey, Michael Jackson ve Celine Dion gibi uluslararası alanda isim
yapmış sanatçılar da yer alacak.
Başa Dön |
Bilim ve teknoloji internette |
İnternet
sayesinde, bilim ve teknoloji alanındaki son yenilikler ve haberler artık
parmağınızın ucunda. Bu bilgilere erişmek için ayrı ücret ödemeye veya yabancı
dil bilmeye de gerek yok. Tübitak'ın ve üniversitelerin özel sayfalarının
yanısıra, sayısı hergeçen gün artan türkçe içerikli internet sitelerinde, bilim
ve teknoloji dünyasında meydana gelen son gelişmeler, anında internet sayfalarında
yer alıyor.www.biltek.tubitak.gov.tr
adresindeki TUBİTAK'ın internet sitesinin yanısıra, bu alanda faaliyet gösteren
dernek ve vakıfların internet sitelerinin adresi şöyle: www.bilimmerkezi.org.tr ve www.bitav.org.tr. Ayrıca özel teşebbüs olan bilim
teknoloji sitesinin www.bilimteknoloji.com
adresinde de bilim dünyasındaki güncel haberleri izlemek mümkün.
Başa Dön |
UZAY VE EVREN |
Cassini'nin
Ay'ı görüntüledi |
Amerikan
Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), Satürn gezegenine gönderilen Cassini uzay
aracının, Ay'ın yanından geçerken çektiği fotoğrafları yayınladı. Ay'ı ve
Dünya'yı teğet geçerek Satürn'e doğru yol alan Cassini'nin, Ay'ın yanından
geçerken bilimsel araştırma ve görüntü amaçlı elde ettiği üç fotoğraf, bilim
adamlarınca ilginç bulundu. Cassini, 18 Ağustos'ta Dünya'ya bin 120 kilometre uzaktan
geçerek Satürn'e yönelmişti. Aracın Jüpiter'den ilk fotoğrafları 2000 yılının
sonuna doğru, Satürn ve uydusu Titan'dan ilk fotoğrafları ise, 2004 yılında
göndereceği, elde edilen görüntülerin bilim adamlarına yeni araştırma fırsatları
vereceği kaydediliyor.
Başa Dön |
Süpernova
yıldızı görüntülendi |
Amerikan Uzay
Araştırmaları Enstitüsü NASA tarafından uzaya gönderilen dünyanın en gelişmiş X
ışınlı teleskobu, bir Süpernova'yı görüntülemeyi başardı. NASA tarafından
üretilen Chandra teleskobu uzay araştırmalarında yeni bir sayfa açacak görüntüleri
dünyaya ulaştırdı. Dünyanın en gelişmiş X ışınlı teleskobu olan Chandra üç
yüz yıl önce patladığı sanılan bir yıldızı görüntülemeyi başardı. Yıldız
patlamalarını, kara delikleri, çevre galaksileri ve uzaydaki kozmik enerji
oluşumlarını detaylı bir şekilde görüntülemek amacıyla fırlatılan Chandra
teleskobu evrenin oluşumu üzerine önemli ipuçları sağlayacak görüntüler elde
etmesi bekleniyor. NASA'nın bu gelişmiş teleskobu karşılaştığı uzay cisimlerini X
ışını teknolojisi kullanarak görüntülüyor. Bu sayede uzay cisimlerini oluşturan
maddeler üzerine detaylı bilgi elde eden Chandra 1993 yılında uzaya gönderilmişti.
Başa Dön |
Mars'ta
araştırmalar yoğunlaştı |
Uzay
araştırmalarında yeni bir atılım başlatan NASA yeni uzay araçlarından sonra Mars
gezegeni üzerindeki araştırmalarını da yoğunlaştırıyor. Uzay uçuşlarında
maliyetleri düşürmek için projeler üreten Amerikan Uzay Araştırmaları Enstitüsü
NASA dikkatini Mars gezegeni üzerindeki araştırmalara yöneltti. NASA bilimadamları
uzun bir süredir 3 Aralık 1999 günü Mars gezegeninin güney kutbuna inmesi planlanan
Mars kutup aracı için uygun yer arıyordu. Bilimadamları uydu aracılığıyla
yaptıkları araştırmada aracın inişi için düz ve kayalık olmayan bir arazi tespit
ettiler. Bu yılın 3 Ocak tarihinde dünyadan yola çıkan Mars kutup aracı Mars
gezegeni yüzeyindeki buzul kütleleri üzerinde inceleme yapacak. Uzay aracını
taşıyan roket atmosfere girmeden önce gezegen yüzeyine atacağı iki mikrosonda
aletiyle de Mars gezegeninin yeryüzü yapısı hakkında bilgiler toplayacak.
Başa Dön |
Cassini
Satürn yolunda |
ABD Ulusal
Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ile Avrupa Uzay Dairesi ve İtalya'nın ortak yapımı
olan Satürn gezegenini inceleyecek Cassini-Huygens aracının 5 gün önce Dünya
yörüngesindeki hız kazanma manevrası sırasında plutonyum yakıtının en kötü
kazaya uğraması halinde bile, yeryüzündeki insanlara hiçbir zararının olmayacağı
açıklandı. NASA'nın ''tek misyon-tek sefer'' olarak tarihteki en büyük ve en pahalı
projesi olan 3 milyar 400 milyon dolarlık Cassini-Huygens uzay sondası projesinde,
Satürn'e doğru 5 yıl sürecek yalnız yolculuğuna çıkmadan önce uzay aracına
yerçekiminden faydalanılarak ''mancınık atılımıyla'' hız kazanmak için manevra
yaptırılmıştı. Çevre koruma teşkilatlarının karşı çıktığı Güneydoğu
Pasifik üzerinde Dünya'ya 1.171 km yakınlıkta yaptırılan bu manevra sırasında
Cassini'nin kazayla atmosfere girip eriyip yanması durumunda plutonyumun Dünya
semalarına radyoaktif serpinti saçacağından korkulmuştu. Projeyi yönlendiren
merkezlerden, NASA'nın köklü kurumlarından olan California eyaleti Pasadena kentindeki
Jet Motorları Araştırma-Geliştirme Merkezi'nin (Jet Propulsion Laboratory: JPL)
yetkilileri, Cassini'nin çok iyi korunmalı plutonyum reaktör kalbinin Dünya'ya düşme
gibi bir kazada, nükleer yakıt deposu bütünüyle parçalansa bile, Yeryüzü'nde
insanların bundan göreceği etkinin olsa olsa ''dişçi koltuğunda röntgen filmi
çekilirken maruz kalınan radyoaktivite kadar'' olacağını belirttiler. 1997'de uzaya
fırlatılan Cassini-Huygens aracı, iki yıl geniş bir rota çizdikten sonra Dünya'ya
uğradı ve Satürn'e doğru geri kalan 5 yıllık yolculuğunda ihtiyacı olan hızına
ulaştırıldı. Cassini'nin saatte 56 bin 325 km olan hızı, mancınık manevrası ile
17 bin 700 km artırılarak, saatte 74 bin 25 km'ye çıkartıldı.
Başa Dön |
Depremde
erken uyarı sistemi |
Bilim, henüz
depremlerin ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini önceden bilmemize imkan sağlayacak
bir noktaya ulaşmış değil. Ancak bilimadamları, farklı yöntemlerle, depremlere
karşı mücadele etmeye çalışıyor. Yer sarsıntılarını önceden tespit etmeye,
mümkünse önlemeye veya en azından depremin etkilerini en aza indirmeye yönelik
araştırmalar, aralıksız olarak sürüyor. Amerikan Jeolojik Araştırmalar
Merkezi’nden bir grup bilimadamı, depremler hakkında yeni bilgilere ulaşmak amacıyla
alışılmamış bir deneye hazırlanıyor. Los Angeles'ta yaklaşık 100 kilometrelik bir
hatta depremlerin şiddetini ölçmeye yarayan sismograflar yerleştiriliyor. Sonbaharda,
patlayıcılar kullanılarak yaklaşık 2 şiddetinde yapay bir deprem
gerçekleştirilecek ve sismograflar tarafından kaydedilecek. Bilimadamları, bu deneyde
elde edilecek verilerle, bölgenin sismografik haritasını çıkarmayı planlıyor.
Böylece bölgede hangi yerlerin depremden daha çok etkilendiğini belli olacak ve yeni
binalar inşaa edilirken bu haritadan yararlanılacak. Kaliforniya üniversitesine bağlı
bir başka bilimadamı grubu da, depreme dayanıklı yeni bir çimento çeşidi üzerinde
çalışıyor. Bu çimentoyla yapılan binalar, belli şiddetlerdeki sarsıntılara tabi
tutuluyor ve sağlamlıkları ölçülüyor. Jeolog Daniel Ponti de, Los Angeles
havzasında, yeryüzünün alt katmanlarından toprak örnekleri çıkartıyor. Ponti, bu
toprakları inceleyerek, hangi bölgelerin depreme daha dayanıklı olduğunu belirlemeyi
amaçlıyor. Ponti'nin araştırması başarılı olursa, imar planlarını bu
çalışmanın sonucuna göre şekillendirmek mümkün olabilecek.
Başa Dön |
Uzayda
kara delik denemeleri |
Amerikalı
astronomlar, maddenin uzaydaki bir karadelik tarafından yutuluşunu ilk kez röntgen
ışınlarıyla saptamayı başardılar. Dünya'dan 100 milyon ışıkyılı uzakta
bulunan süper yoğunluklu bir karadelik, yakınından geçen bir maddeyi saatte 10 milyon
km hızla ''emdi''. Maddenin karadelik tarafından yutuluşu, ABD'nin Maryland
eyaletindeki Greenbelt kentinde bulunan NASA'ya ait Goddard Uzay Uçuş Merkezi
uzmanlarınca saptandı. Işıkyılı, saniyede 300 bin km yol kateden ışığın, bir
yılda ulaştığı mesafeyi belirtiyor. Merkezde görevli uzmanlardan Paul Nandra, olayla
ilgili açıklamada bulunurken, yutulan maddenin karadeliğin yörüngesinde dönmekte
olduğunu kaydetti. Son derece büyük yoğunluklu gökcisimleri olan karadelikleri görme
olanağı bulunmuyor. Ancak uzmanlar, bu cisimlerin etkilerini saptayarak varlıklarını
ortaya çıkardılar. Karadeliklerin mevcudiyetinden ilk söz edenlerden biri, dahi
fizikçi Albert Einstein olmuştu. Karadeliklerin çekim gücü o kadar fazla ki ışık
bile karadelikten dışarı çıkamıyor. Uzmanlar, karadeliklerin kitlesel yoğunluğunu
anlatabilmek için ''bir milyon ila bir milyar güneşin çok küçük bir alana
sıkıştırılmasıyla elde edilebilecek yoğunluk'' tanımlamasını yapıyor.
Uzmanların belirttiğine göre, karadeliğe yaklaşan herhangi bir cisim önce onun
çevresinde girdaba tutulmuş gibi hızla dönmeye başlıyor. Döne döne karadeliğe
yaklaşan cisim ''olay ufku'' adı verilen bir noktayı geçtikten sonra büyük bir
hızla karadelik tarafından yutuluyor. Bu olay sadece ''röntgen teleskobu'' adı verilen
özel teleskoplarla izlenebiliyor.
Başa Dön |
Dünyaya yakın asteroidler |
Uzaydaki sayıları bini bulan asteroidin yani küçük gezegenin dünyaya
potansiyel bir tehlike oluşturacak kadar yakın ve büyük oldukları, yine de
yerküreyle çarpışma olasılığının düşük olduğu belirtiliyor. Küçük
gezegenler üzerine bir konferans düzenleyen Cornell Üniversitesi bilim adamları,
500-1000 kadar asteroidin, yerküreyle çarpışmaları halinde Dünya çapında tahribata
yol açabilecek kadar büyük olduklarını söylediler. David Rabinowitz, evrende
sayıları 2 bin ile 4 bin arasında olan yarım kilometre çaplı küçük asteroidin
bulunduğunu, ancak bunların Dünya'ya çarpmaları halinde tüm yerküreyi etkileyecek
bir tahribata neden olmayacaklarını kaydetti. Asteroitler milyonlarca yıl önce Dünya
ve Ay üzerinde tahrip edici etkide bulundular. Bunlardan biri de, 8-12 kilometre
çapındaki bir asteroidin 65 milyon yıl önce yerküreye çarpması olmuş, çarpışma
sonucu dinozorlar yeryüzünden silinmişti. Ancak uzmanların bilgisi çerçevesinde, şu
anda Dünya'ya doğru ilerleyen büyük bir asteroit bulunmuyor.
Başa Dön |
Asteroide yolculuk |
Ay'a insanoğlunun ayak basmasından sonra bu tür yolculuklara ara veren ABD,
2015 yılında üzerinde buz kitleleri bulunan bir asteroide insanlı yolculuk yapmayı
planlıyor. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA yetkilisi Steven Ostro, Cornell
Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, halen dünyadan
birkaç milyon kilometre uzakta bulunan KY-26 adlı asteroidin, üzerinde buz halinde su
bulunmasından dolayı insanlı yolculuklar için kısa vadede en güçlü aday olduğunu
söyledi. Ostro, ABD hükümetinin halen öneri niteliğindeki projeyi onaylaması
halinde, sadece 30 metre çapında olan bu mini gezegene 2015 yılında astronot
gönderilebileceğini belirtti. Üzerinde yaşam bulunmadığı belirlenen, ancak
yaşamın temel taşlarından suyun bulunduğu KY-26'ya ulaşılması halinde, canlı
varlıkların oluşumuyla ilgili çok değerli bilgiler elde edileceği ifade edildi.
Ostro, bu tip bir insanlı yolculuğun maliyetinin birkaç yüz milyon dolar olduğunu
belirterek, bu rakamın ABD hükümetince kolayca karşılanabileceğini kaydetti. Bilim
adamı, ''KY-26'ya gidilmesi insanoğlunun hayalleri arasında yer alan Mars'ın fethinin
de bir provası olacak'' dedi.
Başa Dön |
NASA'nın uzay uçağı projesi |
NASA ve Boeing, X-37 adlı deneysel bir uzay uçağı projesi üzerine 173
milyon dolara anlaştılar. Bu uçak yeni tekrar kullanılabilir roket teknolojisinin
temel taşını oluşturacak. Bundan evelki uçaklar ve roketlerin çoğu, dış uzayda
yöüngeye girmede, Dünya atmosferine tekrar girmede ve kendiliğinden yere inmede
başarılı değiller. X-37, yörüngeye uzay mekiği veya bir roket ile yerleştirilecek.
Fakat ilkönce, biraz daha küçük ve yavaş bir prototipi olan Amerika Hava Kuvvetleri
X-40, bir B-52'den bırakılacak ve uçuş performansı ile NASA Dryden Uzay Uçuş
Merkesi'ne kendiliğinden inişi denenecek. X-40 bırakma testi gelecek yılda ve ilk X-37
bırakma testi ise 2001'in sonlarında yapılacak. X-37'yi taşıyan ilk uzay mekiği
uçuşu 2002 sonlarında yapılacak. Uzay uçağı 25 Mach'a yani 30000 km/saat kadar
ulaşacak.
Başa Dön |
TEKNOLOJİ |
Zeka
düzeyini artıran gen |
Amerikalı
bilimadamları zeka düzeyini artırabilecek bir gen geliştirdi. Bu geni fareler
üzerinde deneyen araştırmacılar olumlu sonuçlar aldı. NR2B adı verilen bu genin
öğrenmeyi artırdığı, hafızayı da geliştirdiği savunuluyor. Princeton
üniversitesi moleküler biyoloji bölümü uzmanları, bu geni deney fareleri üzerinde
uyguladı. Deneyde, hayvanların bazı cisimleri daha çabuk tanıdığı ve
gizli yerleri daha hızlı bulduğu tesbit edildi. Araştırmayı yürüten moleküler
biyoloji uzmanı Doktor Joe Z. Tsien, bu genin insanlar üzerinde de uygulanabileceğini
belirtti. Tsien, "Geliştirdiğimiz bu gen öğrenme ve hafıza için çok önemli.
Deneylerimizde, bu geni uyguladığımız farenin nesneleri normal bir fareye oranla beş
kat daha hızlı hatırlayabildiğini gördük. Ayrıca, NR2B adını verdiğimiz bu genin
takviyesiyle hafıza kaybının önlenebileceğini düşünüyoruz." dedi. Ancak bu
genin tek riski felç. Çünkü hem felç hem de öğrenme, beyinde aynı merkez
tarafından düzenleniyor.
Başa Dön |
Japonlar'dan
hayatı kolaylaştıracak buluşlar |
Teknolojiyi birçok
alanda kullanmayı başaran Japonya bir buluşu daha insanlığın hizmetine sunuyor.
Tokyo'da bulunan bir güzellik salonu, müşterilerinin karşısına yeni bir seçenekle
çıkıyor. Tokyo'daki güzellik salonu dünya'nın ilk insan yıkama makinasını
müşterilerine sunuyor.. Temizlik konusunda titiz olan Japon halkı da bu makinaya
büyük ilgi gösteriyor. Güzellik salonuna gelenler, beş dolar karşılığında
otomatik olarak yıkanıyor ve kurulanıyor. Müşteri, iki meter uzunluğundaki
kapsülün içine giriyor ve sadece yüzü dışarda kalıyor. Kapsülün içinde bulunan
onüç ayrı yerden, şampuanlı su pompalanıyor. Durulamadan sonra vücut losyonlanıyor
ve kurutuluyor. Bu işlem onsekiz dakika sürüyor. Yıkama makinasına öğrenciler
yerine çalışan bayanların rağbet ettiğini söyleyen güzellik uzmanı, ilginin çok
fazla olduğunu da sözlerine ekledi.
Yeni robot: Robot teknolojisi konusunda büyük çaba harcayan Japonlar
yeni bir robot geliştirdi. Bir Japon firması karşısındaki insanları tanıyan,
verilen talimatları yerine getiren ve insanlarla konuşan bir robot yaptı. R-100 adı
verilen yumurta biçimindeki bu robot, bilgisayarlar için çip üreten Nec firmasının
son ürünü. Bu robot, yakında ailelerin vazgeçilmez dostu olacak. R-100'ü daha
önceki robotlardan ayıran en önemli özelliği belki de, ilk kez günlük pratik
kullanıma yönelik olması. R-100 yaklaşık 300 cümle konuşabiliyor ve anlayabiliyor.
Sevimli bir tasarıma sahip olan bu minik robotun en önemli özelliklerinden biri de
karşısındaki insanları tanıyabilmesi. R-100, 10 değişik insanı tanıyıp
ayırdedecek kapasiteye sahip. Yeni robotun ilk kullanım alanıysa evdeki basit işler
olacak. Yaklaşık 8 kilo ağırlığında ve 44 santimetre boyunda olan bu robot, uzaktan
kumandayla elektronik aletleri açıp kapatabiliyor. R-100 şimdilik sadece anadili olan
japonca konuşuyor, ancak İngilizce bir kaç kelime de biliyor. Nec firması yetkilileri,
2001 yılında piyasaya sürmeyi planladıkları R-100'ün 1800 ila 2700 dolar arasında
bir fiyatla satılacağını tahmin ediyor.
Başa Dön |
Yengeç
robot |
Yeni robot
tasarımlarını hayata geçiren bilim adamları son olarak yengeç gibi hareket eden bir
robot geliştirdi. Robot yengeçin insanlar için tehlikeli olacak koşullarda görev
yapması amaçlanıyor. Bilim adamları yeni robot tipleri düşünürken doğadaki
mükemmel tasarımları gözönünde bulunduruyor. Örümcekler ve yengeçler özellikle
dikkat çekiyor. Çünkü çok ayaklı ve dengeli bu hayvanlar engelleri daha kolay
aşıyor. İngiltere'deki bir şirket dünyanın ilk yengeç robotunu üretti. Robak 4
adlı yeni robot tıpkı bir yengeç gibi hareket ediyor, nereye gideceğine ve oraya
nasıl ulaşacağına kendisi karar veriyor. Robak 4'de 32 bilgisayar ve insandaki merkezi
sinir sistemi gibi davranan bir kontrol sistemi bulunuyor. Bu kategoride daha önce
yapılan robotlar arasında duvara tırmananlar bile var. Bu tür robotlar nükleer
santrallarda, tünellerde, gemi temizleme işlerinde kullanılıyor.
Başa Dön |
Eski
Mısır'ın sırları çözülüyor |
Eski Mısır
Kraliçesi Nefertiti'nin göz makyajında kullandığı maddenin, zamanın koşullarında
nasıl elde edildiğini araştıran ABD'li bir kimyager, Mısırlı eski kimyagerlerin Nil
nehri civarında buldukları bazı maddeleri karıştırarak siyah, yeşil, gri ve beyaz
gibi renkleri elde ettiklerini saptadı. ABD'nin ünlü bilim dergilerinden Discover'de
yer alan habere göre, ABD'li kimyager Miriam Brown, Mısırlı kimyagerlerin,
''mesdemet'' adını verdikleri makyaj renklerini ortaya çıkarmaları ile birlikte,
bugünkü modern makyajın ortaya çıktığını savundu. Fransız Loreal Enstitüsü
araştırmacıları, Mısır'da kullanılan maddelerin makyaj malzemesi haline gelebilmesi
için 170 derecede kaynatılması gerektiğini, Mısırlı kimyagerlerin bu işlemi başka
bir yöntemle gerçekleştirerek, söz konusu maddelerin makyaj malzemesi kıvamına
gelmesini sağladıklarını belirtiyor. Kopenhag Üniversitesi araştırmacılarından
Lise Manniche, eski Mısırlılarda kozmetik merakının, öldükten sonra tekrar dirilme
durumunda, güzel görünme isteğinden kaynaklandığını açıklıyor. Eski
Mısırlılarda, ölülerin makyajlı olarak gömülmeleri, yeniden dirilme inancının
sağlamlığına bağlanıyor. Nefertiti ve oğlunun karısı Tutankhamen'in, eski
Mısır'da güzellik ilahı olarak bilindikleri, vücutlarına kokulu yağlarla masaj
yaparak, çeşitli hayvanların yağlarını ciltlerine sürdükleri ve sodyum karbonattan
doğal olarak titizlikle hazırlanmış Natron adındaki sakızı çiğnedikleri ileri
sürülüyor.
Başa Dön |
Yaşlı
ve hastalar için büyük kolaylık |
Teknoloji, yaşlı ve hasta
insanların ihtiyaçlarını karşılamak için büyük kolaylıklar sağlıyor. Bunlardan
Carephone adlı güvenlik sistemi, artık Türkiye'de de kullanılıyor. Carephone sistemi
özellikle yalnız yaşayan ve bağımlı hastalığı olan insanlar için geliştirilen
bir iletişim hattı. Özürlü kişilerin yaşadığı evlerde de kullanılabilen sistem
acil durumlarda hemen devreye giriyor. Bir saat gibi, kola takılan uzaktan kumanda
yardımıyla bilgisayar sistemine ulaştıktan sonra karşılıklı görüşmeye
başlanılıyor ve ihtiyaç karşılanıyor. Ya doktor çağrılıyor, ya akrabalara haber
veriliyor ya da ambulans çağrılıyor. Carephone sistemi halen 32 ülkede
kullanılıyor.
Başa Dön |
Bu sayfa en son 03.09.1999 günü
saat 14:58:08'de güncelleştirilmiştir. (TSİ)
Bütün hakkı saklıdır ©
1999 NTV
ANA SAYFA |
|
|
|