Abdullah Aymaz, diğerlerinden bir adım önde...
Fethullah Gülen'in ciddi sağlık sorunları, oluşturduğu harekette halefinin kim olacağı sorusunu doğurdu. Kendisi halef tayin etmeyeceğini söylese de, cemaat içinde kimi isimler dillendiriliyor. Aktüel, Gülen sonrasında liderlik koltuğuna oturabilecek adayları araştırdı.Fethullah Gülen'in kalp damarlarının üçü, by - pass gerektirecek kadar tıkalı. Yüksek tansiyonu ve şekeri var. Buna bir de 28 Şubat sürecinin getirdiği stres eklenince, Gülen'in sağlık durumunun ciddiyeti anlaşılıyor. Bu da yüzlerce okul, finans kurumu ve şirketi, milyonlarca insanı yönlendiren, tavsiyelerinin emir diye uygulandığı bir kişinin yerini kimin, nasıl dolduracağı sorusunu akla getiriyor. Bunu elbette sadece biz düşünmüyoruz. Kendisi Aktüel dergisine halef tayin etmeyeceğini açıklamış olsa da, hareket içinde de bu soruya cevap aranıyor. Aktüel'in araştırması Gülen sonrasında liderlik koltuğuna oturabilecek üç adayın öne çıktığını ortaya koydu: Abdullah Aymaz, İsmail Büyükçelebi ve İlhan İşbilen...
Gülen'in iki öğrencisi Gülen'in, İzmir Kestanepazarı Kuran Kursu'ndan bu yana bu iki öğrencisiyle yolları hiç ayrılmadı. İkisini de İlahiyat Fakültesi'nde okumaları için teşvik etmişti Gülen. Kütahya doğumlu Abdullah Aymaz uzun süre öğretmenlik yaptı. Üniversitede doktora yapan, Denizli'nin Tavas ilçesinden İsmail Büyükçelebi ise 1981'de Bursa'da gözaltına alınana kadar lideri gibi vaizdi. Büyükçelebi tıpkı Gülen gibi yaşamaya çalışıyor. Çevresinde, yurtdışına çıktığında yediği yiyeceklerin helal olduğundan emin olamadığı için bir hafta boyunca sadece fıstıkla beslendiği anlatılıyor. Aymaz'ın tutkusu ise kitaplar. Binlerce kitaplık bir kütüphanesi olan Abdullah Aymaz vaktinin çoğunu okuyarak geçiriyor. ABD'de Zaman gazetesi temsilcisi olarak iki yıl kaldı. Avustralya ve çeşitli Avrupa ülkelerinde bulundu. Fethullah Gülen'in her iki öğrencisine şaibe altında kalmamaları için parasal işlerden uzak durmalarını öğütlediği de yakınları tarafından dile getiriliyor.
Holding patronu aday İşbilen ve yakın arkadaşları "Hocaefendi"nin etkisine girmeden önce o günlerde bıçkın birer "Eşrefpaşalı"dır. Bu yüzden sonraki günlerde hareket içinde "Eşrefpaşalılar" olarak anılacaklardır. Gülen'in teşvikleriyle öğrenimine devam eden İşbilen Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olmuş. Akyazılılar Vakfı'nda yurt müdürlüğü ve mütevelli heyeti başkanlığı dahil birçok görevde bulunduktan sonra 1988'de Zaman gazetesi genel müdürü oldu. Çevresine karşı sert tavırlarıyla ünlenen İşbilen, Samanyolu televizyonunun kuruluş çalışmalarında da bulundu. İşbilen 1996'da Evyap Şirketler Topluluğu'nun sahibi Fikret Evyap'ın kızı ile evlendi ve damat olarak işdünyasına adım attı. Fethullah Gülen'in Papa'yla görüşmesinde hazır bulunan isimler arasında o da vardı. Liderin bu üç yetenekli öğrencisinin yolları yıllar sonra Zaman gazetesinde kesişti. İşbilen şimdi ticaretle iştigal ederken, Aymaz ve Büyükçelebi Zaman gazetesinde çalışmaya devam ediyor.
Nasıl bir lider? Harekette "âkil adam" konumunda bulunan Fethullah Gülen'in halefi doğal olarak yakın öğrencilerinin arasında aranıyor. Ancak "cemiyet"leşen "cemaat"in okulları, finans kurumları ve şirketleri yanlış bir kararla krize girebileceği için, tek başına "dini lider" kimliği de yeterli gözükmüyor. Bütün bu özellikleri taşıyan bir aday bulabilmek zor. Din bilgisine sahip olanlar genellikle dünyevi işleri bilmiyor. Ekonomi ve ticaretle uğraşanlarınsa, kendilerine cemaat içinde meşruiyet sağlayacak Risale-i Nur ve İslami bilgisi yetersiz. Gülen'den sonra ortaya çıkacak ismin kim olacağı konusunda devletin tercihi de önemli bir rol oynayacak. Devlet adaylardan hangisini kendisine yakın bulursa onu meşrulaştıracak. Devlet nezdinde daima meşruluk arayan cemaatin de bu ilişkiyi kurabilecek bir lider araması kaçınılmaz. Buna bir de ABD'nin Gülen cemaatine yaklaşımını eklemek gerekiyor. ABD'de 13 kuruluştan oluşan bir lobiye sahip cemaatin bu ülkeyle varolan iyi ilişkilerini aynı şekilde götürebilecek bir lider iki taraf açısından da tercih edilecek.
Aymaz bir adım önde ama... Ancak tüm bu özelliklerine rağmen Abdullah Aymaz'ın halef olacağı garanti değil. Çünkü Nur hareketi, diğer tarikatların tersine daha yumuşak ve gevşek bir yapılanmaya sahip. Eğitim, yaş ve politik düşünce açısından homojen değil. Bu yüzden Fethullah Gülen, Abdullah Aymaz'ı halef olarak işaret etse bile çok farklı kesimlerden oluşan cemaatin bu isim üzerinde birleşmesi kesin değil. Halen ABD'de Nurculuk üzerine çalışma yapan sosyolog Hakan Yavuz'a göre, böyle bir durumda, Fethullah Gülen'in "kraliçe arı"sı olduğu bir kovana benzeyen cemaat parçalanacak. Yani her kovan gibi, Gülen sonrasında hareket yeni "oğul"lar verecek.
| ||
|
© 1998, Bu sayfa Bir Numara Yayıncılık ve Yöre Elektronik Yayımcılık işbirligiyle hazırlanmıştır.