Taha Kıvanç
İş bilir, iş bitirir
 
Kulağı delik bir dostum var. Kulağının ne kadar delik olduğunu anlamanız için daha baştan kaydedeyim: Hepimizin şaşkın bakışlar altında izlediğimiz şu günlerde olan biteni, bu dostum, iki yıl önceden, hem de en ince ayrıntısına kadar bana anlatmıştı... Kulağı delik dostum, çok değil birkaç ay önce de, “Bir işadamına dikkat et” dedi bana, “Önümüzdeki dönemde siyasi hayatta bu ismi sık sık duyacaksın” tembihlemesiyle... Siyasi hayatta çok sık duyacağımı bildirdiği ismi şu sıralarda hepiniz ezbere biliyorsunuz zaten: Kamuran Çörtük... Dostumun uyarısına verdiğim soru biçimindeki cevabı da kaydedeyim de anlatım tamam olsun bari: “Sağ partilerde mi, yoksa solda mı yer alacak?”
Ankara kulislerinin içinde olan o dostumun değerlendirmesi şimdi biraz daha anlam taşıyor. Gençliğinde sol örgütlere yakın durmuş, 12 Eylül sonrasının kısıtlayıcı ortamında işlerini genişletirken, kendine, şimdi çoğu CHP’de siyaset yapan sosyal demokrat ortaklar bulmuş biriydi Kamuran Bey; ama son yıllarda en yakın olduğu kişiler hep ‘sağcı’ partilerin kadrolarıydı. Dostumun “Senin ağzında bakla ıslanmaz ama” dedikten sonra tevdi ettiği sırra göre, Kamuran Çörtük, Mesut Yılmaz’ın cumhurbaşkanlığına çıkacağı bir siyasi ortamda, ANAP liderliğine ve başbakanlığa talip olacaktı...
Bu tespit, bana, Kamuran Çörtük’ün sahibi olduğu Bayındır Holding tarafından ‘yap-işlet’ modeliyle Antalya’da inşa edilen havaalanının açılışında yaşadığım bir olayı hatırlattı. Dönemin ulaştırma bakanı Necdet Menzir’in daveti üzerine gitmiştim Antalya’daki açılışa ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Başbakan Mesut Yılmaz’ın da katıldıkları törende büyülenmiştim. Bayındır’ın yaptıklarının duyurulmasını üstlenmiş bir profesyonel, bir ara yanıma gelerek, “Siz bu adamı sevmiyorsunuz, biliyorum” demişti, “İleride bambaşka bir alanda ne büyük hizmetlere soyunduğunu görünce şaşıracaksınız...”
Kamuran Çörtük’ü neden sevmeyeyim? Bugüne kadar hakkında yazı yazdığım kişilere ‘seviyorum-sevmiyorum’ ekseninde hiç yaklaşmadım. Benim onu sevmemem diye bir şey söz konusu değil, ancak, Kamuran Bey’in beni sevmediğini iyi biliyorum. Yıllar önce, siyasilere yeni yeni nüfuz ederken dikkatimi çekmiş ve yakın izlememe almıştım kendisini. ANAP döneminde Ahmet Özal’a yakın olmuştu Kamuran Bey, devir değişip Süleyman Demirel iktidara gelince kayınbirader Ali Şener’i koluna takmış, bir ara Tansu Çiller’in eşi Özer Bey’le ilgilenmiş, sonunda Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz’da karar kılmıştı. Ali Şener ilişkisi bu arada devam ettiği gibi, ‘manevi oğul’ kontenjanından Demirel Ailesi’ne üye yazılmıştı. 
Romanya’da bir bankası ve bir çok yatırımı vardı Bayındır Holding patronunun. Hiç unutmuyorum: Cumhurbaşkanı Demirel’in Romanya’yı çok kısa süre içinde birkaç kez ziyaret etmesi merakımı celbetmişti. Son gezide, ikili görüşme ardından, izahat vermek üzere gazetecilerin karşısına çıktıklarında, Romen Cumhurbaşkanı, “Artık müjdeyi verebilirim” demişti; “Sayın Demirel’in hatırını kırmayıp büyük otoyol projesini Bayındır Holding’e verdik...” 
Cumhurbaşkanı Demirel Pakistan’la da yorulmuş, Benazir Butto’nun tasarruf gerekçesiyle iptal ettiği Bayındır Holding tarafından üstlenilmiş otoyol projesini canlandırmak için birkaç kez ikili temas gerekmişti. Devlet adamlarının neticede Türkiye’ye kâr sağlayacak projelerle yakından ilgilenmesini kimse gibi ben de yadırgamamıştım. Ta ki, havaalanında meydana gelen polisle takışma olayını duyana kadar...
Otoyol projesi onaylanınca, Kamuran Çörtük, iş gereği sık sık Pakistan’a gider olmuştu. Özel uçağıyla gidiyor, dönüşte, hakkı olmadığı halde VIP çıkışını kullanıyordu. Son defa, elinde valizlerle yine VIP’ten çıkmak istemiş, ancak o akşam orada görevli polis memurunun, “Burayı kullanmaya hakkınız yok” tavrına çarpmıştı. Ben o durumda olsam itiraz etmez, yasal olarak nereden çıkmam gerekiyorsa oraya yönelirdim; ancak Kamuran Çörtük benim gibi davranmamış, polis memuruna Çankaya ile yakınlığından söz etmiş, direnç görünce de, en yüksek yeri devreye sokmaktan çekinmemişti. Gece bittiğinde, inatçı polis memurunun Ankara dışına tayini çıkmış, Kamuran Bey’i ise, Cumhurbaşkanlığı plakalı bir araç, elindeki valizlerle, VIP’ten geçirmişti.
Ben bunu yazınca küçük bir kıyamet koptu. O sırada VIP Salonunu kalemine dolamış bir yazar, olayı benden alarak çok satan gazetedeki sütununa taşıdı. Başkaları da iktibas ettiler. Kamuran Bey, doğru olduğunu kendisinin de bildiği olayı yalanlamaya kalkışmadı; ya ne yaptı? O zaman yazılarımı basan gazete ve gazeteyi çıkaran grup üzerinde baskı uyguladı. Milyarlık reklam kampanyalarından bizim gazeteyi çıkardı, grubun bir vakfının bazı faaliyetlerine verdiği desteği çekti. 
Görüyorsunuz, Kamuran Çörtük’ü sevmeyen ben değilim, Kamuran Bey beni sevmez.
Kulakları delik dostumun fark ettiği geleceğe yönelik plan acaba bundan sonra nasıl bir biçim alır? Mesut Bey, Kamuran Çörtük’ün adının da karıştığı ihalelere yakın ilgisi yüzünden siyasi geleceğini bitirmiş oldu. Onun cumhurbaşkanlığına çıkması bundan böyle kolay olmayacağına göre, Kamuran Bey’in de ANAP liderliğine uzanması çok zor. Kaldı ki, siyaset dışı kader birliği siyasi birlikteliğe her zaman yol açmayabilir; ancak siyaset dışı alanda yenilen kader sillesi siyaseti mutlaka karartır...
Kısa zamanda çok ve mühim işler başarmış bir işadamı Kamuran Bey; yanında ülkemizin en işbilir-işbitirir reklam ve halkla ilişkiler uzmanları var. Bir bankası, bir televizyon kanalı, devlet büyüklerini, medya mensuplarını bedava muayene eden, milletvekillerine kolaylık gösteren bir hastanesi, etkili ve nüfuzlu şahsiyetleri yılbaşı ve bayramlarda ağırladığı bir tatil köyü ve daha kimbilir neleri var... Birazcık da borcu olduğu söyleniyor, ama o kadar kusur doğrusu kadı kızında da bulunur. O borçların hemen tamamı İşbankası ve kamu bankalarına değil mi zaten?
Şimdi karşımızda duran manzarayı iki yıl öncesinden öngörebilen kulağı delik dostum, bugünlerin baskın özelliğinin Kamuran Çörtük’ün siyasi istikbalini karartacağını nasıl oldu da ıskaladı? İlk gördüğümde, bunu ona soracağım. 
* Bu yazıyı tartışmak için görüşlerinizi listemize yazınız: medyakritik@makelist.com
SONRAKİ YAZI                       GERİ DÖN                              ANA SAYFA